IŞIKKENT EĞİTİM KAMPÜSÜ 6240/5 Sokak, No:3, Karacaoğlan Mahallesi 35070 Yeşilova - İzmir
Tel: +90 232 462 71 00 Faks: +90 232 462 71 02 E-Posta: [email protected]
ERDAL ATABEK KÖŞE YAZISINDA OKULUMUZDAN BAHSETTİ 14.05.2018
Ülkemin ışıkları parlıyor... Kazanacağız. Hiç kuşkunuz olmasın, kazanacağız. İnsan hakkı, çiğnendiği yerden kalkar, çiğneyenin karşısına dikilir. Doğrular, inkârcının karşısına dikilir, dimdik durur. Bodrum’dayım. Bodrum-Marmara Koleji ile bir çalışmamız için buradayım. Ülkemin aydınlık yüzü. Ülkemin aydınlık yüzleri. İzmir Işıkkent Eğitim Kampusu ile buluşmuştuk. Ankara TED Koleji ile çalışmıştık. Ülkemin çoban ateşleri. Ülkemin aydınlatan ışıkları. Yurduma yayılmış binlerce eğitim kurumu. Günümüzün Köy Enstitüleri gibi çalışıyorlar. Çocuklarımızı dünden yarına taşıyan aydınlık köprüler. Siz ortaçağ yolcularına bakıp umutsuzluğa kapılmayın. Gelecek onu hak edenlerindir. Yeter ki yılmadan çalışalım. Geleceğimiz bizimdir, bizim olacaktır. Çalışıyoruz ve elbette kazanacağız. Dinci siyaset gücünü kaybediyor. Dürüst dindar yolunu ayırıyor. Dinci siyaset hak hukuk tanımıyor. Dinci siyaset zenginleşti, doymak bilmiyor. Dinci siyaset ayrımcı. Açıkça ayrımcı. Dürüst dindar artık gerçekleri görüyor. Dürüst dindarın yalanla dolanla işi yok. Ya biz? Biz insanları dinleriyle ayırmıyoruz. Biz insanları insanlığıyla ölçüyoruz. Biz insanlara ‘nasıl insan’ diye bakıyoruz. Dürüst mü, değil mi? Doğru mu söylüyor, yalan mı konuşuyor? Birlikçi mi, ayrımcı mı? Geleceğe mi bakıyor, geçmişi mi eşeliyor? Adaletli mi, zalimin teki mi? ‘Nasıl insan’ diye bakıyoruz. Dinci siyaset artık yaptıklarını örtemiyor. Yolsuzluklarını. Haksızlıklarını. Ayrımcılıklarını. Haksızlıkla hapse attıklarını. Zulmettiklerini. Aç bıraktıklarını. Ölüme zorladıklarını. İşten attıklarını. Görevden yoksun bıraktıklarını. Geleceğini söndürdüklerini. Artık örtemiyor. Dinci siyaset, artık dürüst dindarı kandıramıyor. Dürüst dindar gerçekleri daha iyi görüyor. Nasıl yalanlarla oyalandığını. Nelere alet edildiğini. Hangi sahtecilikle oyalandığını. Dürüst dindar görüyor ve anlıyor. Dinci siyasetin bir telaşı da bundan. Biz laik Cumhuriyetçileriz. Bizim eksenimiz din değil, insan. Biz insana ‘dindar mı, değil mi’ diye bakmayız. Biz insana ‘insan mı, değil mi’ diye bakarız. Biz insana ‘bizden mi, değil mi’ diye bakmayız. Biz insana ‘yararlı mı, zararlı mı’ diye bakarız. İnsana bakış farkımız buralarda. Onun için de biliriz ki, Geleceği hep beraber yaşayacağız. Biliriz ki, bu dünya hepimizindir. Biliriz ki, yaşam paylaşıldığı zaman güzeldir. Ülkemin ışıkları parlıyor. Ülkemin ışıkları bilimle parlıyor, sanatla parlıyor. Ülkemin ışıkları eğitimle parlıyor, üretimle parlıyor. Güneşin bulutlanması geçicidir. ‘GÜNEŞ UFUKTAN ŞİMDİ DOĞAR. YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR...’